8.Sınıf MEB Türkçe Kitabı Vatandaşlık Teması Kalbim Rumeli’de Kaldı Metni Cevapları

8.Sınıf MEB Türkçe Kitabı Vatandaşlık Teması Kalbim Rumeli’de Kaldı Metni Cevapları
OY KULLAN
Bu Paylaşımı Oyla!
[Toplam: 2 Ortalama: 3]

8.Sınıf MEB Türkçe Kalbim Rumelide Kaldı Metni Cevapları . 8.Sınıf MEB Türkçe Kitabı Vatandaşlık Teması Kalbim Rumeli’de Kaldı Metni Yanıtları. 8. Sınıf Türkçe MEB Ders Kitabı Cevapları sayfa 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278

8.Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Temaları

  1. TEMA ERDEMLER
  2. TEMA MİLLÎ MÜCADELE VE ATATÜRK
  3. TEMA BİLİM ve TEKNOLOJİ
  4. TEMA BİREY VE TOPLUM
  5. TEMA ZAMAN VE MEKÂN
  6. TEMA MİLLÎ KÜLTÜRÜMÜZ
  7. TEMA DOĞA ve EVREN
  8. TEMA VATANDAŞLIK

KALBİM RUMELİ’DE KALDI METNİ

Mübadele Günleri
Bir gün bakmışlar Pürsıçan sokaklarında hiç tanımadıkları insanlar… Bursa civarından gelmişler. Yeni bir memlekete gelmenin şaşkınlığı ve boşluğu içindelermiş. Mahalle muhtarı, Türk ailelerine
evlerini boşaltmalarını ve başka bir Türk ailesinin yanlarına gitmelerini duyurmuş. Çaresiz boyun eğmişler. Zehra da iki çocuğuyla Ahmet Çavuşların evine gitmiş. Boşalttıkları evlerine Rumlar yerleştirilmiş. Zehra Hanım’ınkini de Hristo ve Despina adlı bir Rum çifte vermişler. Evlerini, hayvanlarını, kaşıklarına varıncaya kadar her şeylerini paylaşmışlar onlarla. Yeni gelenler Türkçe bildikleri için kolay anlaşıyorlarmış. Geçimleri iyiymiş. Birbirlerinin düğünlerine gidip eğlenirlermiş. Rumlar,“Yakında sizi de Türkiye’ye gönderirler.” diyorlarmış.
Daha sonra ortalıkta mübadele söylentileri yayılmaya başlamış. İnsanın nesiller boyu yaşadığı memleketini terk etmek zorunda kalması, evinden barkından koparılması, atalarının mezarlarını bir daha ziyaret edemeyecek olması kolay mı? Türkler, kaygı içinde gelişmeleri takip etmişler. Ancak
mübadele söylentileri gerçeğe dönüşüvermiş birden. Bir Türk, bir Yunan bir de Birleşmiş Milletler üyesinden oluşan Mübadele Komisyonu, Rumeli’deki Türklerin mal varlığını kayda almaya başlamış.
Türkiye’ye gitmeleri kesinleşince Selânik ve Kavala limanlarından ikişer ikişer kalkmış gemiler. Yollar, istasyonlar, limanlar mübadillerle dolmuş; ana baba günü olmuş her yer…

Sene 1924
Ayrılık zamanı kapıya dayanmış!
Zehra gözyaşlarıyla hazırlamış yatak yorgan denklerini. Ah, Arif olsaymış yanında! O zaman zorluklara daha cesurca göğüs gerebilirmiş… Yıllar olmuş kocası Arif’ten haber almayalı, herkes öldü gözüyle bakıyormuş ona ama Zehra’nın içinde saklı bir umut varmış yine de… Bir gün onlara döneceğini düşünüyormuş. Bu duygular içindeyken çocuklarının ve kendisinin giysilerini bohçalamış…
Beline sardığı kemere saklamış altınlarını, kat kat elbiseler giymiş üstüne. Bütün ev eşyasını geride bırakmışlar sanki dönecekmişler gibi. Çuval çuval unlar, pirinçler hep kalmış. Komşularıyla gözyaşları içinde vedalaşmışlar. Tam yola çıkacakken son bir kez evini görmek istemiş Zehra Hanım.
Evin yeni sahipleri Hristo ve Despina, onu güler yüzle karşılayıp odalarını gezdirmişler. İkramlarda bulunmuşlar.
Avluda beyaz badanalı duvarlar boyunca uzanan allı beyazlı çiçek açmış
sardunyalara takılmış Zehra’nın gözü. Annesinin diktiği çiçeklermiş bu sardunyalar. Hüzünle yanlarına gitmiş, memleketinin toprağını derin derin koklamış, sardunya kokuyormuş toprak! Gözyaşlarını tutamamış artık! Sanki çiçekler de ağlıyormuş…
Zehra Despina’ya bakıp: “Sardunyalardan bir dal verir misiniz? Memleketimden hatıra olarak Türkiye’ye götüreceğim.” demiş sesi titreyerek. Kadının kocası Hristo, Zehra’ya iki kök sardunyayı söküp vermiş
hem kırmızıdan hem beyazdan… Despina da mutfaktan getirdiği ıslak havluya sarmış sardunyaları. İki kadın birbirine sarılıp ağlamışlar. Kapıda bekleyen at arabasına giderken Zehra dönüp geride bıraktığı evine hüzünle bakmış uzun uzun. Sonra çocukları Mehmet elinde, Hüseyin kucağında arabaya binip Ahmet Çavuş’un ailesinin yanında denklerin arasına sığışmışlar. Kedileri ve köpekleri, arkalarından ağlamış.Dağları tepeleri aşarak zahmetli bir yolculukla Kavala Limanı’na ulaşmışlar sonunda.

Kavala şehrinde limana yakın meydanda kurulan beyaz çadırlardan birine yerleşmişler. Kendilerini ana vatana götürecek gemiyi umutla beklemişler. Zehra ve Zeliha’nın yaptıkları yolluklarla idare etmişler bir süre. Nihayet gemi sıraları geldiğinde, mahşer yerine dönmüş Kavala Limanı’nda, memleketlerinden ayrılmanın acısını en derinden yaşamışlar!.. Dönmemecesine ayrılmışlar memleketlerinden.
Doğup büyüdükleri bu topraklar, mübadiller için kaybolmuş memleket toprağıdır artık!
“Elveda Rumeli!” (…)

8.Sınıf Türkçe MEB Ders Kitabı Cevapları Sayfa 268-276

Vatandaşlık Teması cevapları ve soruları, MEB Yayınları 8. sınıf Türkçe ders kitabı cevapları 8.Sınıf Türkçe Kalbim Rumelide Kaldı Metni Cevapları

KALBİM RUMELİ’DE KALDI METNİ CEVAPLARI

8.Sınıf MEB Türkçe Kalbim Rumelide Kaldı Metni Cevapları

8.Sınıf MEB Türkçe Ders Kitabı Cevapları Sayfa 268

HAZIRLIK ÇALIŞMALARI

Mübadeleyi yaşamış insanlar mübadele sırasında neler hissetmiş ve yaşamış olabilir? Anlatınız.

Mübadeleyi yaşamış insanları kendilerini evsiz, kimsesiz ve vatansız kalmış hissetmişlerdir. Nereye gittiklerini bilmeden yola çıkmak zorunda kalmak, alıştığı sevdiği toprakları bırakmak zorunda kalmak çok zor olmuştur.

8.Sınıf MEB Türkçe Ders Kitabı Cevapları Sayfa 272

1. ETKİNLİK

Metinde geçen bilmediğiniz sözcükleri belirleyerek anlamlarını tahmin ediniz. Tahmininizi sözcüklerin sözlük anlamı ile karşılaştırınız.

mübadele: Değişim

mübadil: Lozan Antlaşması’na göre, İstanbul dışında oturan Rumlarla değiştirilmek üzere Batı Trakya dışındaki Yunanistan’dan getirilen Türkler

denk: Yatak, yorgan, kumaş vb. eşyanın sarılıp bağlanmış biçimi, balya

madeni: Madenle ilgili, madensel, metalik

2. ETKİNLİK

“Kalbim Rumeli’de Kaldı” metni ile ilgili sorular oluşturunuz. Oluşturduğunuz soruları arkadaşlarınıza yöneltiniz.

CEVAP

Soru: Zehra hangi yıl Türkiye’ye göç etmiş?

Soru: Zehra’nın boşalttığı eve kimler yerleşmiş?

8.Sınıf MEB Türkçe Ders Kitabı Cevapları Sayfa 273

3. ETKİNLİK

“Kalbim Rumeli’de Kaldı” metninden alınan bölümü okuyunuz. Rum ve Türk ailelerinin birbirlerine yaklaşımlarına yazarın bakış açısı nasıldır? Anlatınız.

Bir gün bakmışlar Pürsıçan sokaklarında hiç tanımadıkları insanlar… Bursa civarından gelmişler. Yeni bir memlekete gelmenin şaşkınlığı ve boşluğu içindelermiş. Mahalle muhtarı, Türk ailelerine evlerini boşaltmalarını ve başka bir Türk ailesinin yanlarına gitmelerini duyurmuş. Çaresiz boyun eğmişler. Zehra da iki çocuğuyla Ahmet Çavuşların evine gitmiş. Boşalttıkları evlerine Rumlar yerleştirilmiş. Zehra Hanım’ınkini de Hristo ve Despina adlı bir Rum çifte vermişler. Evlerini, hayvanlarını, kaşıklarına varıncaya kadar her şeylerini paylaşmışlar onlarla. Yeni gelenler Türkçe bildikleri için kolay anlaşıyorlarmış. Geçimleri iyiymiş. Birbirlerinin düğünlerine gidip eğlenirlermiş. Rumlar,“Yakında sizi de Türkiye’ye gönderirler.” diyorlarmış.

CEVAP

Yazar, Rum ve Türk ailelerin birbirleri ile yabancılık çekmeden anlaştıklarını aktarmaktadır. Yazarın bakış açısı, bu durumun olumlu olduğu yönündedir.

4. ETKİNLİK

“Kalbim Rumeli’de Kaldı” metnini özetleyiniz.

CEVAP

KALBİM RUMELİ’DE KALDI METNİ ÖZETİ

Zehra, kocasından uzun bir müddet haber alamayan iki çocuk annesi bir kadındır. Pürsıçan’da yaşamaktadır. Mübadele zamanlarında bulunduğu yere Rum aileler gelir. Zehra’da evini bu Rum ailelerden birine bırakarak kardeşinin evine yerleşir. Rum aileler ile Türk aileler iyi anlaşmaktadır. 1924 yılında Türk aileler de Türkiye’ye gönderilir. Zehra’da iki çocuğu ile birlikte Rumeli’den ayrılıp Buca’ya yerleşir. Devlet Muhacir Hakkı olarak Zehra ve kardeşine iki ev ve onar dönüm toprak verir. Buca’daki yaşamlarında Zehra’ya talipler çıkar fakat Zehra, kocası Arif’ten umudu kesmemiştir. Başkasını sevemeyeceğini düşünerek talipleri reddeder. Sekiz yıl sonra Zehra’nın kocası Arif birden geliverir. Zehra çok sevinir.

8.Sınıf MEB Türkçe Ders Kitabı Cevapları Sayfa 274

5. ETKİNLİK

Derse hazırlık bölümünde yazdığınız tiyatro metnine uygun rol dağılımı yaparak oyununuzu sergileyiniz.

6. ETKİNLİK

Aşağıda 2017 yılı itibari ile Türkiye’de ikamet eden yabancıların uyruklarına göre dağılımını gösteren grafik verilmiştir. Grafiği inceleyerek verilen bilgilerden doğru olanların başına “D”, yanlış olanların başına “Y” yazınız.

CEVAP

(Y) Türkiye’de en fazla ikamet eden yabancı uyruklu kişiler Suriye uyrukludur.

(D) Türkiye’de ikamet eden Azerbaycan uyruklu kişiler Türkmenistan uyruklu kişilere
göre daha fazladır.

(D) Türkiye’de ikamet eden Kırgızistan ve İran uyruklu kişilerin sayısı Irak uyruklu kişilerin sayısından azdır.

(D) Türkiye’de ikamet eden Afganistan ve Rusya Federasyonu uyruklu kişilerin sayısı birbirine çok yakındır.

8.Sınıf MEB Türkçe Ders Kitabı Cevapları Sayfa 275

7.ETKİNLİK

Aşağıdaki cümleleri, taşıdığı duyguyla eşleştiriniz. Açıkta kalan duygu ile ilgili bir cümle kurunuz.

CEVAP

CÜMLELERDUYGULAR
Yıllardır görmediğim kardeşim burnumda tütüyor.Özlem
Keşke onun yanına hiç gitmeseydik.Pişmanlık
Sinemaya gitmişsiniz de beni çağırmamışsınız.Sitem
Ne! Yarın sınav mı var?Şaşırma
Türkçe sınavından yüksek not aldığım için mutluyum.Sevinç
Yaralı köpeği görünce içim kan ağladı.Üzüntü
Bu problemi anasınıfı öğrencisi bile çözer.Küçümseme

Cümle

Beğenme= Yeni aldığın elbise çok güzel.

8.ETKİNLİK

1923’te yapılan nüfus mübadelesi ile ilgili araştırmanızın sonuçlarını aşağıya yazınız. Arkadaşlarınızla paylaşınız.

CEVAP

Lozan’da, Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanan 30 Ocak 1923 tarihli Türk-Rum Nüfus Mübadele Anlaşması gereğince, Kurtuluş Savaşı’ndan sonra yaklaşık olarak 480.000 kadar Yunanistanlı Müslüman Türkiye’ye getirildi ve ülkenin değişik yörelerine yerleştirildiler. Bu göçün, daha doğrusu göç ettirme olayının kendine özgü yanları vardı: Kurtuluş Savaşı’ndan sonra 850.000 kadar Anadolu’lu Rum, firari Yunan askerleriyle birlikte Yunanistan’a kaçmış ve orada büyük toplumsal ve ekonomik sorunlara neden olmuşlardı. Savaşın yenilgisinin psikolojik etkilerini yoğun olarak üzerinde taşıyan bu kızgın kitleler, Türkler’e akıl almaz baskılar yapıyorlardı. Sonuçta Lozan görüşmelerinde bu sorunları çözüme kavuşturmak için mübadele anlaşması yapıldı ve o zamanki Seyr-i Sefain İdaresi’ne ait vapurlarla, Batı Trakya dışındaki Yunanistanlı Müslümanlar, Türkiye’ye getirildiler.

Bu göçün en önemli özelliği, isteğe bağlı değil, zorunlu olmasıydı. Yani kitleler, göç etme yolunda gönül rızaları olmasa da, zorunlu olarak karşı tarafa göç ettirilmişlerdi. O tarihlerde Türkiye savaştan yeni çıkmış bir ülkeydi.

GELECEK DERSE HAZIRLIK

• Bir ülkenin kalkınmasında tarım mı, sanayi mi daha önemlidir? Bu konuyla ilgili bir araştırma yapınız.

• Sevdiğiniz bir yiyeceğin ya da içeceğin yapım aşamasını izleyiniz.

8.SINIF MEB TÜRKÇE TÜM TEMALAR

8.SINIF MEB TÜRKÇE DERS KİTABI PDF

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

MBA - Model Bilimler Akademisi. Tüm hakları saklıdır.