7.Sınıf Özgün Türkçe Kişisel Gelişim Teması Bazı İnsanlar Metni Cevapları

7.Sınıf Özgün Türkçe Kişisel Gelişim Teması Bazı İnsanlar Metni Cevapları
OY KULLAN
Bu Paylaşımı Oyla!
[Toplam: 2 Ortalama: 4]

7.Sınıf Özgün Türkçe Bazı İnsanlar Metni Cevapları. 7.Sınıf Özgün Türkçe Kitabı Kişisel Gelişim Teması Bazı İnsanlar Metni Yanıtları. 7. Sınıf Türkçe Özgün Ders Kitabı Cevapları sayfa 206 210 211 212 213 214 215

7.Sınıf Türkçe Özgün Yayınları Ders Kitabı Temaları

  1. TEMA ERDEMLER
  2. TEMA MİLLÎ MÜCADELE VE ATATÜRK
  3. TEMA DUYGULAR
  4. TEMA MİLLİ KÜLTÜRÜMÜZ
  5. TEMA DOĞA VE EVREN
  6. TEMA SANAT
  7. TEMA KİŞİSEL GELİŞİM
  8. TEMA BİLİM VE TEKNOLOJİ

BAZI İNSANLAR METNİ

İnsanlar tanırız; sevdiğimiz, hoşlandığımız, kaçtığımız, ayrık otu muamelesi ettiğimiz.
İnsanlar tanırız, bir ihtiyaçtırlar, kelimelerinden tutun da kelimelerini vurguladıkları ses tonlarına kadar ferahlatıcı bir esinti gibidirler. Onlarla konuşunca bir şelalenin tertemiz sularında arınmış gibi oluruz sanki.
Yine insanlar vardır, onlar tek bir söz söylemeseler dahi, tek bir akışlarıyla mıhlanır kalırsınız olduğunuz yerde bin azar işitmişçesine.
İnsanlar vardır, tanıdığımızı düşünürüz. Oysa irdelersek tanımışlığımız, tanışmışlıktan öteye gidememiştir. Arabalarının markasını biliriz, oturduğu semti de. Nerede görsek tanıyacağımız kadar aşinayızdır dış görünüşlerine. Onların niceliklerini biliriz, bellemişizdir. Ancak onların niteliklerini hiç görememişizdir.
Bu, onları hiç mi hiç tanıyamamışızdır anlamına gelir.
Bir bakıma tanıdığımızı sandıklarımızı da ne kadar tanıdığımız, asla pek tanıdık bir konu değildir.
Sadece günaydınlaşmadan, selamlaşmadan, iyi akşamlar, esenlikler dilemekten öteye gidemeyen ya da mecburen paylaşılan birkaç konunun dışına taşamayan paylaşımlar, insanlar hakkında bizde, bizim hakkımızda da insanlarda bir fikir uyandırsa da bu fikri bir kanaat boyutunda algılamamak gerekir.

Çocukluğunu bilmediğimiz, nasıl sevildiğini ya da hırpalandığını, ne kadar kabul gördüğünü hiç öğrenmediğimiz ya da itelendiğine tanık olmadığımız insanları belli bir başlangıçtan itibaren tanırız. Artık çocukluğun oldukça gerilerde kaldığı ortamlarda mesela.
Üniversite sıraları, komşuluk ya da iş ortamları gibi çocukluktan çıkılmış olan daha sonraki zamanlarda tanımışızdır çoğu insanı.
Davranışları, tutumları, eğilimleri kesinkes belirleyecek belli yaşanmışlıkların geride kaldığı bir noktadan itibaren tanımaya başladığımız insanları, tam anlamıyla tanıdığımızı söylemek doğru değildir. Ancak bunların yeterli olabildiği insanlar var elbette. Bu kanı önceki kuşaklar tarafından da kim bilir kaç kez saptanmış olmalı ki atasözleri bile üretilmiş bu konu üzerine. “İnsan insanı alışverişte görsün.”, “Birisini
tanımak için ya seyahate gideceksin ya yemek yiyeceksin.”, “İnsanoğlu çiğ süt emmiştir.” gibi.
Çok dostluklar biliriz, nice sonra “Onu hiç tanımamışım.” yakınmaları ile bitiverir. Eğer o nice sonra tanımamışlık fikrini oluşturan olgu yaşanmamış olsa idi, demek ki dostluk sürecekti.
Ne zaman bir tanışıklığı, arkadaşlığı, hatta evliliği o ana kadar sıradan ve kanıksanmış olmayan ciddi bir test beklerse bu test kırılma noktası ya da pekişme noktası olabilir.

Hep anlatılan ya da övünülen veya öyleymişçesine gösterilen nitelikler, özellikler, o ana kadar kendini gösterme fırsatı bulamamış olsalar da buldukları ilk fırsatta ortaya çıkmış, dolayısıyla insanın aynası
olmuşlardır içini dışa vuran. Mesele, o noktada insanı insan olarak mı değerlendirmek, yoksa hep sanki öyleymiş gibi sunulan görüntünün, aslında çok farklı bir görüntü olduğunu anlamanın sıkıntısıyla veryansın mı etmek olduğudur. Her iki seçeneği de tercih edenler var. Bu seçim tamamen bizim kişiliğimizi, Bazı insanlar vardır görüntüde hiçbir şey algısı uyandırır ama yarım saatlik sohbet sonunda çok şey oldukları inancını yıkılmaz şekilde oluştururlar.
O sade, iddiasız görüntünün altında gizlenen ne kadar derin düşünceleri, görmüş geçirmişlikleri imbiklenmiş tecrübeleri, yunmuş yıkanmış arınmış edinimleri fark edince kapkara kömürün içine saklanmış pırıltılı, ışıklı, eşsiz bir elmas bulmuş gibi oluruz.

Bu tür bir buluş, bulanı sevindirmesinin yanı sıra, dış görüntünün yanıltıcı olabileceğini de öğretmiştir bize hoş bir sürprizle. Her insan bir dünyadır, her dünyanın içerdiği atmosfer farklıdır, diye düşünmeye başlamışızdır.
Bazı insanlar vardır, her yerde olmaları istenir. Esprili, güldüren, hazırcevap, gergin ortamları yumuşatan, hiçbir sözün altında kalmayan. Keşke bu insanlardan daha çok olsaydı diye düşünürüz.
Bir köylü kadınla, çobanla konuşmak hiç ummadığınız kadar şaşırtıcı olabilir. Ziraat mühendisi ya da yer bilimci değillerdir. Size tabiatı, bitkileri anlatmaya başladıklarında, yağışlardan, ağaçların yapraklarını geç dökmesinden, ayvanın çok olmasına kadar gözlediği verilerden önümüzdeki günlerin nasıl olacağını okuması karşısında bambaşka bir dünya ile karşı karşıya olduğumuzu, bazen diplomanın ne kadar yetersiz olduğunu düşünüverirsiniz. Onlara yetecek hiçbir diplomanın mevcut olmadığı kanısına varırsınız. Yitmemiş içtenlikleri, ikramda bulunmak için çırpınışları, çıkarsız yaklaşımları ile ilkin onları anlamakta zorlanabilirsiniz bile. Sonra hâlâ böyle insanların bulunduğuna sevinirsiniz onları tanımış olmanın şansıyla.
İnsanlar vardır, nasıl olduğunuz değil de nasıl imkânlar sunacağınız önemlidir onlara. Ne kadar vericiyseniz o kadar iyi dost bilirler sizi.
İnsanlar vardır, yürekleri kocaman, kapıları hep açık. Sadece dinlerler. Dinledikleri hep yakınmalardır.

Konuşmaları da hep teskin edicidir. Onlar hiç yakınmaz. Ancak onlar, on milyonda bir çıkarlar. Onları bulmak kolay değildir, bulunca da kıymetini bilmek kolay değildir. Bilenler de hem akıllıdır hem de şanslı.
bakışımızı oluşturan unsurlar ile ilgili.
İnsanlar vardır, zor anların kişileridir. Hani kırk kişi girişimde bulunur da bir işi hâlledemez ama biri çıkar bir söz ile hâlleder her şeyi ya. İşte öyle insanlar. Onların yakınlarınızda olması, aslında sizin şansınızdır. Onlar yakınlarınızdaysa hiçbir olay kötüye gitmez. Hiçbir tatsızlık uzun boylu sürmez, hiçbir anlaşmazlık büyümez. İdare edenlerdendirler, yöneticilik anlamında değil elbet. Geri kalan insanlar, idare lambasının yağı bitti yani benim tahammülüm bitti, kalmadı derken onları yatıştıranlardır. Kendini anlatmaktan çok karşıdakileri anlayanlardır. İdare lambasının bitmeyen yağı olur, ışıtırlar çevrelerini. Böyle akrabalarınız, arkadaşlarınız olsun istersiniz.

İnsanlar çeşit çeşit, çiçekler gibi. Her çiçek farklı renkte, farklı kokuda. Dikenlisi de var, dikensizi de.
Diken gibi gözükseler de pürşifa olanlar var deve dikeni misali. Mesele, onlara nasıl bakıldığında. Gözde yani. Görünen mi, görülmesi istenen mi, yoksa bütün mü bizi cezbetmeli. Mesele bu.
“Kusursuz dost arayan dostsuz kalır.” demiş Mevlânâ.
“Âlemin gözündeki çöpü görürsün, kendi gözündeki merteğe baksana.” demiş.
“Ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol.” demiş yine Mevlânâ.
O hâlde insanın bazen ateş olup yaktığını, bazen su olup ferahlattığını, kimileyin merhem olup yara kapattığını, belki bize en unutulmaz dersleri öğrettiğini bilerek ve önce kendimizin bir insan olduğunu hep anımsayarak insanları, insani duygularımızla değerlendirmek, onlara yaklaşmak, onları anlamaya çalışmak doğru olmaz mı?

7.Sınıf Türkçe Özgün Ders Kitabı Cevapları Sayfa 206-215

Kişisel Gelişim Teması cevapları ve soruları, MEB Yayınları 7. sınıf Türkçe ders kitabı cevapları

BAZI İNSANLAR METNİ CEVAPLARI

7.Sınıf Özgün Türkçe Bazı İnsanlar Metni Cevapları

7.Sınıf Özgün Türkçe Ders Kitabı Cevapları Sayfa 206

HAZIRLIK ÇALIŞMALARI

1. “Ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol.” sözünden ne anlıyorsunuz? Arkadaşlarınızla tartışınız.

CEVAP

2. Arkadaş seçiminde nelere dikkat ediyorsunuz? Açıklayınız.

CEVAP

(örnek) Ahlaklı, dürüst, iyiliksever, vicdanlı, merhametli olmasına dikkat ediyorum.

3. Can Yücel’in “Su Gibi” şiirinin içeriği hakkında arkadaşlarınızla konuşunuz.

7.Sınıf Özgün Türkçe Ders Kitabı Cevapları Sayfa 210

1.ETKİNLİK

a. Metinde geçen ve anlamları aşağıda verilen sözcükleri bulmacadan bulup işaretleyiniz.

CEVAP

esenlik: Sağlık, afiyet, esen olma durumu.

aşina: Tanıdık, bildik.

arınmak: Temizlenmek, temiz duruma gelmek, paklanmak.

eğilim: Bir şeyi sevmeye, istemeye veya yapmaya içten yönelme.

olgu: Birtakım olayların dayandığı sebep veya bu sebeplerin yol açtığı sonuç, vaka.

kanıksamak: Çok tekrarlama sebebiyle etkilenmez olmak, alışmak.

irdelemek: Bir konunun incelenmesi ve eleştirilmesi gereken bütün yönlerini birer birer incelemek araştırmak.

bellemek: Öğrenip akılda tutmak.

kanı: İnanç, düşünce, kanaat.

b. İşaretlemediğiniz harfleri sırasıyla yazarak şifre cümleyi aşağıya yazınız.

Cevap: HER İNSANIN FARKLI BİR KARAKTERİ VARDIR

7.Sınıf Özgün Türkçe Ders Kitabı Cevapları Sayfa 211

2.ETKİNLİK

a. Metinde geçen aşağıdaki sözcük grupları ile anlamlarını eşleştiriniz. Eşleştiremediğiniz sözcük grubunun anlamını siz yazınız.

SÖZCÜK GRUPLARICÜMLELER
azar işitmekPaylanmak, kötü sözle karşılanmak, azarlanmak
kabul görmekKabul edilmek onaylanmak.
ortaya çıkmakMeydana çıkmak,yokken var olmak, türemek.
merhem olmakBir derde çare olmak.
altında kalmamak Bir kimsenin kendisine dokunan sözüne gereken cevabı vermek.
teskin etmekÖfke, heyecan vb. duyguları yatıştırmak, dindirmek.
muamele etmekDavranmak.
mevcut olmakVar olmak, bulunmak.

b. Yukarıdaki sözcük gruplarından beşini, birer cümlede kullanınız.

CEVAP

Annem yarama melhem oldu.

O kadının hakaretlerinin altında kalmadım.

Müşteri satıcıya çok kötü muamelede bulundu.

Sakladığı her şey er ya da geç ortaya çıkacak.

Arkadaşım başvurduğu işe kabul göründü.

7.Sınıf Özgün Türkçe Ders Kitabı Cevapları Sayfa 212

3.ETKİNLİK

Aşağıdaki soruları metne göre yanıtlayınız.

1. İhtiyaç duyulan insanların özellikleri nelermiş?

Cevap: Kelimelerinden tutun da kelimelerini vurguladıkları ses tonlarına kadar ferahlatıcı bir esinti gibidirler. Onlarla konuşunca bir şelalenin tertemiz sularında arınmış gibi oluruz sanki.

2. İnsanlarla selamlaşmak onları tanımak için yeterli miymiş? Niçin?

Cevap: Yeterli değilmiş. Bir insanı tanımak için onun geçmişini ve yaşadıklarını bilmemiz gerekirmiş.

3. Her yerde olmaları istenen insanların özellikleri nelermiş?

Cevap: Esprili, güldüren, hazırcevap, gergin ortamları yumuşatan, hiçbir sözün altında kalmayan.

4. Karşılaşılması çok zor olan insan tipi yazara göre nasılmış?

Cevap: Yürekleri kocaman, kapıları hep açık, sadece dinleyen, konuşmaları teskin ediciymiş.

5. Zor anların kişileri hangi özelliklere sahipmiş?

Cevap: Tek bir söz ile kırk kişinin yapamadığını halleden kişilermiş.

6. Yazar insanları neye benzetmiş?

Cevap: Çiçeklere benzetmiştir.

7. Değerini bilmemiz gereken insanların özellikleri nelermiş?

Cevap: Yürekleri kocaman, kapıları hep açık, sadece dinleyen, konuşmaları teskin eden kişilermiş.

4.ETKİNLİK

Yazarın yerinde olsaydınız metne hangi başlıkları yazardınız? Nedenini de belirterek aşağıya yazınız.

CEVAP

Metne şu başlığı yazardım: Farklı İnsanlar
Çünkü : Metinde farklı insanlardan bahsedilmiştir.

Metne şu başlığı yazardım: Çeşit Çeşit İnsanlar
Çünkü metin karakterlerine göre insan çeşitleri üzerine yazılmıştır.

5.ETKİNLİK

Metnin konusunu, ana fikrini ve yardımcı fikirlerini aşağıya yazınız.

Cevap: 

Metnin konusu: İnsanların karakter özellikleri

Metnin ana fikri: Her insan farklı karaktere sahiptir.

Metnin yardımcı fikirleri: İnsanları ancak geçmişlerini ve yaşadıklarını bilerek tanıyabiliriz.

İnsanları değerlendirirken onları insani duygularla değerlendirmeli, onlara yaklaşıp, anlamaya çalışmamız gerekir.

7.Sınıf Özgün Türkçe Ders Kitabı Cevapları Sayfa 213

6.ETKİNLİK

a. Metinde geçen atasözü ve özdeyişleri aşağıya yazınız.

CEVAP

  • İnsan insanı alışverişte görsün.
  • Birisini tanımak için ya seyahate gideceksin ya yemek yiyeceksin.
  • İnsanoğlu çiğ süt emmiştir.
  • Kusursuz dost arayan dostsuz kalır.
  • Âlemin gözündeki çöpü görürsün, kendi gözündeki merteğe baksana.
  • Ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol.

b. Yazarın, atasözü ve özdeyişleri yazısında kullanmasının sebebi sizce nedir? Açıklayınız.

Cevap: Yazar atasözleri ve özdeyişleri fikirlerini desteklemek için kullanmıştır. Bu şekilde fikirleri daha iyi anlaşılmıştır.

7.ETKİNLİK

“Bazı İnsanlar” metni ile “Su Gibi” şiirini içerik yönünden karşılaştırınız.

CEVAP

Bazı İnsanlarSu Gibi
Metinde insanlar farklı karakter özelliklerine göre ve diğer insanlarla olan ilişkilerine göre değerlendirilmiştir.Şiirde karakterlerine göre insanlardan söz edilmiştir. Bu insanların diğer insanlarda yaşattıkları duygular dile getirilmiştir.

8.ETKİNLİK

Aşağıdaki görselleri inceleyiniz. Görsellerden anladıklarınızı görsellerin altlarındaki kutucuklara yazınız.

CEVAP

Birinci görselde insanların kendi özelliklerinin farkında olmadığı anlatılmaktadır.

İkinci görselde insanların kendilerini küçük gördüklerini, esas kişiliklerinin farkında olmadıkları anlatılmaktadır.

7.Sınıf Özgün Türkçe Ders Kitabı Cevapları Sayfa 214

9.ETKİNLİK

Aşağıdaki birleşik zamanlı fiilleri kullanarak cümleler yazınız. Bu fiillerin cümlelere kattığı anlamları örnekteki gibi belirtiniz.

CEVAP

FİİLLERCÜMLELERKATTIĞI ANLAM
toplamıştırDedem, bağdaki üzümleri toplamıştır.ihtimal
okumuşmuşBu kitabı bir günde okumuşmuş.inanmama
gelirdimOkula giderken hep buraya gelirdim.terk edilmiş alışkanlık
bitirecektiTelevizyon izlemeden önce ödevlerini bitirecekti.gerçekleşmemiş beklenti
açmalıydınTelefonumu mutlaka açmalıydın.gereklilik
söyleyecektirOna sorduğunda sana nerede olduğunu söyleyecektir.gerçekleşmemiş niyet

10.ETKİNLİK

Aşağıdaki cümleleri inceleyiniz. Cümlelerdeki anlatım bozukluklarını örnekteki gibi açıklayınız.

• Kapıdaki bisikleti görünce sevincinden etekleri tutuştu.

Cümledeki deyim yanlış kullanılmıştır.

• Sınıf başkanlığını 11’e karşı 9 oyla kazandı.

Cevap: Mantık hatası vardır. 9’a karşı 11 oyla kazanılır ya da 11’e karşı 9 oyla kazanılır.

• Kardeşini geçen gün bizim sokakta gördüm.

Cevap: Anlam belirsizliği vardır. Kimin kardeşinden söz edildiği belli değildir.

• Seninle öğlene doğru saat 17.45’te buluşalım mı?

Cevap: Mantık hatası vardır. Saat 17.45 öğleden sonradır.

• O kadar acıktım ki midem zil çalıyor.

Cevap: Deyim yanlış kullanılmıştır. “karnım zil” çalıyor olması gerekir.

• Kitap okumayı ablamdan çok severim.

Cevap: Anlam belirsizliği vardır. Kitap okuma sevgisi ile ile ablasına olan sevgisini mi yoksa, kendi kitap okuma sevgisi ile ablasının kitap okuma sevgisini mi karşılaştırdığı anlaşılmamaktadır.

7.Sınıf Özgün Türkçe Ders Kitabı Cevapları Sayfa 215

11.ETKİNLİK

Aşağıdaki cümleleri inceleyiniz. Cümlelerdeki anlatım bozukluklarını belirleyip sebepleriyle eşleştiriniz.

CÜMLELERHATALAR
Yiyecek bir lokm ekmeğimiz hatta yemeğimiz bile yoktu.Mantık hatası
Halkın tüm itirazlarına göz yummuştu.Atasözü ve deyim yanlışlığı.
Yorgunluktan dizlerimin bağı çözüldü artık.Atasözü ve deyim yanlışlığı
Mert’i senin kadar tanımıyorum. Anam belirsizliği
Seninle değil şehirde gezmek, Avrupa turuna bile çıkılmaz.Mantık hatası
Sesini çok beğendiğimi söylemeden edemeyeceğim.Anlam belirizliği

12.ETKİNLİK

Aşağıya, kişilik özelliklerinizi anlatan bir yazı yazınız.

Kendi kişilik özelliklerinize göre bu etkinliği siz yapabilirsiniz.

7.SINIF ÖZGÜN TÜRKÇE TÜM TEMALAR

7.SINIF MEB TÜRKÇE DERS KİTABI PDF

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

MBA - Model Bilimler Akademisi. Tüm hakları saklıdır.