5.Sınıf Eş Anlamlı Kelimeler Listesi ve Örnek Cümleler

OY KULLAN
Bu Paylaşımı Oyla!
[Toplam: 3 Ortalama: 2.3]
5.Sınıf Eş Anlamlı Kelimeler Listesi 5. Sınıf Eş Anlamlı kelimeler cümleler 5. Sınıf eş anlamlı kelimeler tablosu 5. sınıf eş anlamlı kelimelerin cümle içinde kullanılışları
İçindekiler;
5.Sınıf Eş Anlamlı Kelimeler Listesi
abece | alfabe | kirli | pis |
abide | anıt | kural | kaide |
Ad | İsim | kuvvetli | güçlü |
akıl | us | küçük | ufak |
ana | temel, esas | matem | yas |
anlam | mana | Meydan | Alan |
araç | vasıta | misafir | konuk |
armağan | hediye | Muallim | Öğretmen |
Arzu | İstek | okul | mektep |
asır | yüzyıl | okul | mektep |
Aş | Yemek | ortalama | vasati |
atik | seri | öğrenci | talebe |
ayakkabı | kundura | öğretmen | muallim |
barış | sulh | önder | lider |
bilinen | malum | önder | lider |
cet | ata | önem | ehemmiyet |
cevap | yanıt | Öykü | Hikâye |
cevap | yanıt | problem | sorun |
cimri | pinti | resim | fotoğraf |
cimri | pinti | resim | fotoğraf |
çabuk | tez | rüştiye | ortaokul |
çabuk | acele | Rüya | Düş |
çağrı | davet | Sebep | Neden |
dam | çatı | sene | yıl |
Deprem | Zelzele | serüven | macera |
deva | ilaç | sevinç | mutluluk |
dilek | istek, arzu | sevinçli | neşeli |
dizi | sıra | Sıfat | Önad |
dizi | sıra | sıhhat | sağlık |
Doğa | Tabiat | silah | tabanca |
doktor | hekim | siyah | kara |
dost | arkadaş | siyah | kara |
Duru | Berrak | siyah | kara |
elbise | esbap | soru | sual |
emniyet | güven | sorumluluk | mesuliyet |
Esir | Tutsak | Sözcük | Kelime |
fakir | yoksul | şaka | latife |
gezmek | seyahat etmek | tasa | üzüntü |
güç | kuvvet | tören | merasim |
hasım | düşman | traktör | motor |
hasret | özlem | tümce | cümle |
hatıra | anı | Tümce | Cümle |
hatıra | anı | ulu | yüce |
hediye | armağan | ulus | millet |
hekim | doktor | Ulus | Millet |
hısım | dost | uygarlık | medeniyet |
hısım | dost | uygarlık | medeniyet |
ırmak | nehir | vazife | görev |
idadi | lise | Vazife | Görev |
idare | yönetim | veteriner | baytar |
ihtiyaç | gereksinim | Yanıt | Cevap |
ihtiyar | yaşlı | Yaşlı | ihtiyar |
İhtiyar | Yaşlı | yel | rüzgar |
İlave | Ek | yetenek | kabiliyet |
ilgi | alaka | yetenek | beceri |
İmtihan | Sınav | yıl | sene |
imtihan | sınav | yıl | sene |
istikbal | gelecek | yılmak | bırakmak |
işçi | amele | yılmak | bıkmak |
Kalp | Yürek | Yurt | Vatan |
Kıyı | kenar | zırnık | metelik |
5. Sınıf Eş Anlamlı Kelimelerin Cümle içinde kullanılışları
- ABECE – ALFABE
- Türk Dilinin abecesinin kendisine özel güzellikleri var.
- Alfabemiz 29 harften oluşmaktadır.
- ABİDE – ANIT
- Çanakkale Abidesi, Çanakkale Savaşı’nda şehit olmuş olan askerimiz için yapılmıştır.
- Her ilde Mustafa Kemal Atatürk Anıtını görebiliriz.
- AD – İSİM
- Çok iyi bir çocuktu ama adını sormayı unutmuşum.
- Yeni Türkçe öğretmenimiz sınıfa girer girmez ismini tahtaya yazdı.
- AKIL – US
- Akıllı insan davranışlarından anlaşılır.
- O yaramaz çocuktan eser kalmamış, çok uslu bir çocuk olmuştu.
- ANA – TEMEL
- Yeni ev için ilk alışverişimizi ana ihtiyaçlarımızı öncelikli alarak yaptık.
- Her insanda bulunması gereken temel duygu vicdandır.
- ANLAM – MANA
- Bu paragrafta anlamını bilmediğim bir çok kelimeyle karşılaştım.
- Şiirin her satırında onlarca anlam çıkarmak mümkün.
- ARAÇ – VASITA
- Yeni evimiz okula uzak olduğu için okula giderken iki araç değiştirmek zorunda kalıyorum.
- Bu vasıta diğerine oranla daha hızlı yol alıyor.
- ARMAĞAN – HEDİYE
- Doğum gününde ona ne armağan alacağımı hala bulamadım.
- Hediyelerin hepsi birbirinden güzeldi.
- ARZU – İSTEK
- Arzularımızı bir kağıda yazıp öğretmen masasındaki kutuya koyduk.
- Bu doğum günümde annemden bir ayakkabı istedim.
- ASIR – YÜZYIL
- Bu evler beş asırdır bu şekilde duruyormuş.
- Yüzyılları aşkın süredir atalarımız bu bölgede yaşamışlar.
- AŞ – YEMEK
- Babam evsizlere aş dağıtan yerlere yardım etmenin çok önemli ve güzel bir davranış olduğunu söylüyor.
- Akşam dışarda yemek yemek üzere evden çıktık.
- ATİK – SERİ
- Spora gereken önemi verdiği atikliğinden anlaşılıyordu.
- Bu işi o kadar seri yapıyordu ki gören herkes çok şaşırıyordu.
- AYAKKABI – KUNDURA
- Yeni ayakkabılarını giymek için sabırsızlanıyordu.
- Babam ilk maaşıyla kendine çok beğendiği bir kundurayı almış.
- BARIŞ – SULH
- Bir insana küsünce barışmam çok zor oluyor.
- BİLİNEN – MALUM
- O kadar kişi tarafından bilinen bir yemek olmasına rağmen hala yapamıyordu.
- Malum kişiye çok kırılmış onu görmek istemiyoru.
- CET – ATA
- Her şeyden değerli olan cettimiz bize çok önemli miraslar bırakmıştır.
- Atalarımızın bize bıraktıkları en önemli mirasta sözleridir.
- CEVAP – YANIT
- Bazı sorulara cevap bulmak gerçekten çok zor.
- Yazılı sınavdaki bazı yanıtları beni oldukça güldürdü.
- CİMRİ – PİNTİ
- Gençken bu kadar cimri bir insan değildi.
- Arkadaşları arasında pintiliği ile tanınırdı.
- ÇABUK – TEZ
- Arkadaşımı bekletmemek için çok çabuk hazırlandım.
- Anneannemin eli tezdir, işlerini çabucak halleder.
- ÇABUK – ACELE
- Çabuk yapmak zorunda kalınca istediğim ödevi yapamadım.
- Annem acele etmenin bazen sıkıntı olabileceğini söyler.
- ÇAĞRI – DAVET
- Bizi düğüne çağırdılar.
- Ramazan ayında iftar davetleri insanlar arası iletişimi arttırır.
- DAM – ÇATI
- Yaz aylarında akşamları damda oturmak çok keyifli oluyor.
- Bu kış çatı damlatmaya başlayınca babam onardı.
- DEPREM – ZELZELE
- Deprem sonrası çok kayıp vermiştik.
- Ufak çaplı bir zelzele bile insanların uykularını kaçırmaya yetiyor.
- DEVA – İLAÇ
- Bu hastalığın devasını hala bulamamışlar.
- Diş ağrım dayanılmayacak bir hale gelince ilaç kullandım.
- DİLEK – İSTEK
- Bu yıl doğum günü pastamın üzerindeki mumları üflemeden önce ne dilekte bulunacağıma karar veremedim.
- Annemle markete gidince sadece bir çikolata isteme hakkım oluyor.
- DİZİ – SIRA
- Sınıflara girmeden önce okul bahçesinde sınıflara göre dizildik.
- Pazar günleri fırının önünde uzun bir sıra olur.
- DOĞA – TABİAT
- Doğa her mevsim ayrı biz manzara sunuyor bize.
- Babam hafta sonları bizi tabiatla iç içe olmak için pikniğe götürür.
- DOKTOR – HEKİM
- Ameliyatına karar vermek için bir kaç doktora danıştık.
- Aile hekimimiz değişti diye çok üzülmüştüm ama bu aile hekiminide çok sevdim.
- DOST – ARKADAŞ
- Bazı dostlar kardeş kadar yakın oluyor.
- Bu hafta arkadaşlarımla sinemaya gitmeyi planlıyoruz.
- DURU – BERRAK
- Çok duru bir yüzü vardı.
- Nehir o kadar berraktı ki altındaki taşları görebiliyorduk.
- ELBİSE – ESHAP
- Düğün için yeni bir elbise almış.
- Anneannem genç kızken giydiği eshapları hala saklıyor.
- EMNİYET – GÜVEN
- Babam evdeyken kendimi daha emniyette hissediyorum.
- Son yaşanan olaydan sonra site daha güvenli hale getirildi
- ESİR – TUTSAK
- Cumhuriyetin ilk yıllarında esir düşmüş çok askerimiz olmuş.
- Yaralı kuş iyileşince tutsaklıktan kurtuldu ve doğal yaşamına geri döndü.
- FAKİR – YOKSUL
- Çocukken çok fakir bir ailesi vardı şu anda durumları biraz düzelmiş.
- Yoksul insanların çocuklarını okula gönderememeleri beni hep çok üzmüştür.
- GEZMEK – SEYEHAT ETMEK
- Yeni yerler gezmek ve yeni insanlarla tanışmak beni çok mutlu ediyor.
- Ablam her yaz farklı yerlere seyehate çıkıyor.
- GÜÇ – KUVVET
- Güç sadece kaslarda olan bir şey değildir, kalp ve akıl gücü de vardır.
- İri yapılı hali ne kadar kuvveti olduğunu ilk bakışta anlamamızı sağlıyordu.
- HASIM – DÜŞMAN
- Hasımlarından uzak olmak için yaşadığı şehri terk etti.
- O kadar iyi bir insandı ki düşmanı olabileceğine inanmak mümkün değildi.
- HASRET – ÖZLEM
- Üniversiteye ilk gittiği sene ev hasretine dayanmak onun için çok zor olmuştu.
- Aylardır göremediği arkadaşlarına karşı olan özlemini görüntülü konuşmalarla az da olsa gideriyordu.
- HATIRA – ANI
- Bazı hatıraları hatırlamak istemez insan.
- Çocukken anılarını yazdığı bir defteri vardı.
- HISIM – DOST
- Hısımları ile sık sık yemek davetlerine gidiyorlardı.
- Dost edinmek konusunda bira çekingenim.
- IRMAK – NEHİR
- Irmağın akışını izlemek bana huzur veriyor.
- Nehir kenarında sabah yürüyüşü yaptık.
- İDADİ – LİSE
- Dayım idadiyi yarım bırakmış.
- Liseye geçmeyi heyecanla bekliyorum.
- İDARE – YÖNETİM
- Okul idaresi yavaş yavaş değişiyordu.
- Bir işin yönetim kısmında olmak büyük sorumluluklar almamızı gerektirir.
- İHTİYAÇ – GEREKSİNİM
- Okul ihtiyaçlarımı karşılamak için kırtasiye alışverişine gittik.
- Evin temel gereksinimlerini almak bile bizi çok yordu.
- İHTİYAR – YAŞLI
- Büyük teyzem çok ihtiyarlamıştı.
- Yaşlı kadın poşetleri taşımakta zorlanınca annem ona yardım etti.
- İLAVE – EK
- Annem bu yemek tarifine ilaveler yapınca çok daha güzel oldu.
- Öğretmenimiz bu hafta ödevlerimize ek olarak bir saat kitap okumamızı istedi.
- İLGİ – ALAKA
- Tüm ilgisini çocuğuna vermiş onu çok güzel yetiştirmişti.
- Bazen konu ile alakası olmayan cümleler kurunca bizi dinlemediğini anladık.
- İMTİHAN – SINAV
- Annem okul yılları boyunca imtihanlarında hep başarılı olmuş.
- Yarınki sınava çok çalıştım.
- İSTİKBAL – GELECEK
- Güzel bir istikbal için şimdiden çok çalışmalıyız.
- İŞÇİ – AMELE
- İşçiler mesaiye kalınca çok daha fazla yoruluyorlar.
- İnşaatta çalışan ameleler yaşları ilerledikçe bel sorunlar ile karşılaşabiliyorlar.
- KALP – YÜREK
- Sinirlenince kalbi sıkışmış ve bizi çok korkutmuştu.
- Çocuğunu kaybeden anneyi görünce yüreğim sızladı.
- KIYI – KENAR
- Yaz akşamları deniz kıyısında yürüyüşlere çıkıyoruz.
- Bahçenin kenarlarındaki çitleri rengarenk boyadık.
- KİRLİ- PİS
- Kirli çamaşırları annem akşam yıkadı.
- Oyun oynarken düşünce çorabım pis oldu.
- KURAL – KAİDE
- Okuldaki kurallara uymak bizim için de yararlı olacaktır
- Annem evde bazı kaideler olması gerektiğini söyledi.
- KUVVETLİ – GÜÇLÜ
- Kuvvetli bir hafızası vardı, söylenilen her şeyi aklında tutabiliyordu.
- Arkadaşları onu güçlü olduğu için yardıma çağırırlardı.
- KÜÇÜK – UFAK
- Kıyafetlerim küçük olunca yenilerini almamız gerekti.
- Ufak ve sevimli bir çocuktu.
- MATEM – YAS
- Cenazelerden sonra evlerde matem havası oluyor ve beni çok üzüyor.
- Kuşu ölünce günlerce yas tuttu.
- MEYDAN – ALAN
- Çocuklar bayramlarda köy meydanında toplanıp salıncaklar yaparlarmış.
- Annem yeni evin bahçesindeki boş alana sebzeler ekti.
- MİSAFİR – KONUK
- Misafirlerimizi güzel karşılamamızla bilinen bir ülkeyiz.
- Annem konukları için özenli hazırlıklar yaptı.
- MUALLİM – ÖĞRETMEN
- Babam ilk muallimini hiçbir zaman unutamadığını söyledi.
- Yeni öğretmenimiz çok samimi.
- OKUL – MEKTEP
- Yaz tatili çok uzun geldi, okulumu çok özledim.
- Annem mektebe gitmeyi hep çok severmiş.
- ORTALAMA – VASATİ
- Bu dönem ders notları ortalamam oldukça yükseldi.
- Tıp kongresi, yaşlılık ve vasati insan ömrü üzerine eğilmiş.
- ÖĞRENCİ – TALEBE
- Bazen öğrenciliğim hiç bitmesin istiyorum.
- Babam öğretmenliğinin ilk yıllarındaki talebelerinin yerinin onun için ayrı olduğunu söylüyor.
- ÖNDER – LİDER
- Atatürk önderliği ile tüm dünyaya örnek teşkil etmiştir.
- Bazı insanlar doğuştan lider ruhlu oluyorlar.
- ÖNEM – EHEMMİYET
- Önem verdiği insanlara çok farklı davranır.
- Bu deftere ehemmiyet verdiği konuları yazıyor.
- ÖYKÜ – HİKAYE
- Öykü okumayı roman okumaktan daha çok severim.
- Bugün bir hikaye yazdım.
- PROBLEM – SORUN
- Problemlere karşı verdiği çözümler şaşırtıcıydı.
- Bazı sorunlarla başa çıkmak beni çok yoruyor.
- RESİM – FOTOĞRAF
- Resim çizmeyi çok seven biriydi.
- Fotoğraf çekmek artık onun için bir fobi değildi.
- RÜŞTİYE – ORTAOKUL
- Atatürk Askeri rüştiyesine gitmiştir.
- Ortaokulu bitirmeme sadece iki sene kaldı.
- RÜYA – DÜŞ
- Gece kötü bir rüya görünce annesinin yanında uyumuş.
- Her şey o kadar güzeldi ki kendini düşte sanmıştı.
- SEBEP – NEDEN
- Onu ilk tanıdığında sebepsizce çok sevmişti.
- Dün neden okula gelmediğini söylemedi.
- SENE – YIL
- Senelerce bu evdeydik şimdi buradan farklı bir yere gitmek çok garip bir his uyandırıyor.
- Üç yıl aradan sonra onu tekrar görmek beni çok mutlu etti.
- SERÜVEN – MACERA
- Yeni serüvenler bana heyecan veriyor.
- Bu kitabın her sayfası ayrı bir maceraya çıkyor.
- SEVİNÇ – MUTLULUK
- Onu sevinç içinde karşıladı.
- Bu haber karşısında sevinçten havalara uçtu.
- SEVİNÇLİ – NEŞELİ
- Sevinçli olayları arkadaşlarına anlatırken üzgün olayları anlatamıyor.
- Her zaman neşeli bir insandı ve etrafına da neşe saçardı.
- SIFAT – ÖNAD
- Onu anlatacak çok güzel sıfatlar var.
- Bugün derste önadlardan bahsettik.
- SIHHAT – SAĞLIK
- Her zaman sıhhatine dikkat eden bir insan olmuştur.
- Hayatının yeni döneminde sağlıklı beslenmeye daha çok dikkat etmeye başlamıştı.
- SİLAH – TABANCA
- Annem çocuklara oyuncak silahlar alarak onlara kötü örnek olabileceğimizi düşünüyor.
- Dedem askerdeyken çok iyi tabanca kullanıyormuş.
- SİYAH – KARA
- Yeni elbisesini siyah almayı tercih etmiş.
- Cenaze dolayısıyla herkes karalara bürünmüştü.
- SORU – SUAL
- Aklıma takılan soruları defterime not aldım.
- Çocuklar büyürken çok meraklı oluyor ve çocukların sonu gelmez sualleri oluyor.
- SORUMLULUK – MESULİYET
- Sorumluluklarını yerine getirmek onun için çok önemli.
- Bu konuda mesuliyeti asla kabul etmediğini defalarca dile getirdi.
- SÖZCÜK – KELİME
- Fihriste anlamını bilmediğim sözcükleri not aldım ve anlamlarını öğrenmek için araştırdım.
- Yeni kitaplar okumak yeni kelimeler öğrenmemize yardımcı olur.
- ŞAKA – LATİFE
- Şakaları ile herkesi kahkahalara boğardı.
- Dedem gençken arkadaşları arasında latifeleriyle bilinirmiş.
- TASA – ÜZÜNTÜ
- Bu dünyada tasasız bir günü hiç olmadı zavallının.
- Çok üzüntü duyduğunda odasına çekilir iki saat çıkmazdı.
- TÖREN – MERASİM
- Tören için ayrıca özenmiş ve çok şık olmuştu.
- Düğün merasimi için açık alanı tercih etmekte çok iyi yapmışlar.
- TRAKTÖR – MOTOR
- Traktörü kullanmayı çok küçük yaşlardan beri biliyormuş.
- Köy içinde tarlaya gidip gelirken motoru kullanıyorlar.
- TÜMCE – CÜMLE
- Tümceleri ögelerine ayırmayı çok iyi biliyordu.
- Yeni kelimeler öğrendikçe kurduğum cümlelerde yenilendi.
- ULU – YÜCE
- Uzun yıllardır buradan geçen insanlar ulu çınarın gölgesinde dinlenirler.
- Hem fiziki yapısı hem de bilgisiyle yüce bir insandı.
- ULUS – MİLLET
- Seçim yaklaştıkça adaylar ulusa konuşmalar yaparlar ve vaatlerinden bahsederler.
- Osmanlı zamanından beri bu ülkede bir çok ırktan insan tek bir millet olup barış ve hoşgörü ile yaşayıp gelmişler.
- UYGARLIK – MEDENİYET
- Bazı uygarlıklar yıllar boyu birbirlerinden habersiz yaşamışlar.
- Yaşadığımız gezegende birden fazla medeniyet var.
- VAZİFE – GÖREV
- Kendisine verilen vazifeyi yerine getirirken çok titiz davranırdı.
- Babasının görev yeri değişince o da okulunu değiştirmek zorunda kaldı.
- VETERİNER – BAYTAR
- Kedimizin bu ayki veteriner kontrolü bir kaç gün ertelendi.
- Köydeki inekler hastalanınca baytar çağırdık.
- YEL – RÜZGAR
- Balkonda yelden rahatsız olunca odasına girdi.
- Rüzgar öyle şiddetliydi ki şemsiyeyi elde tutmak pek mümkün olmuyordu.
- YETENEK – KABİLİYET
- Mimarlık yetenek isteyen bir meslektir.
- Her konuda kabiliyetli bir insan olması herkesi hayrete düşürdü.
- YETENEK – BECERİ
- Resim çizmeye karşı doğuştan yetenekli.
- Mutfak konusunda oldukça beceriliydi.
- YILMAK – BIKMAK
- Artık bu işi yapmaktan yılmıştı ve istifa etti.
- Bıkmadan usanmadan çalıştı ve hakkettiği yere geldi.
- ZIRNIK – METELİK
- Onu son yıllarında yalnız bırakan çocuklarını zırnık bırakmamış tüm mirasını vakıflara bırakmıştı.
- İflas edince tüm parasını kaybetmiş metelik bulamak hale gelmişti.
A’ DAN Z’ YE EŞ ANLAMLI KELİMELER TABLOSU
BİR YORUM YAZIN
ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM