4.Sınıf Koza Türkçe Bilim ve Teknoloji Teması Öğrenme ve Marie Curie Metni Cevapları

4.Sınıf Koza Türkçe Bilim ve Teknoloji Teması Öğrenme ve Marie Curie Metni Cevapları
OY KULLAN
Bu Paylaşımı Oyla!
[Toplam: 1 Ortalama: 5]

4.Sınıf Koza Türkçe Öğrenme ve Marie Curie Metni Cevapları 4.Sınıf Koza Türkçe Kitabı Bilim ve Teknoloji Teması Marie Curie (Meri Küri) Metni Yanıtları 4. Sınıf Türkçe Koza Ders Kitabı Cevapları sayfa 232 235 236 237 238 239

4.Sınıf Türkçe Koza Ders Kitabı Temaları

  1. TEMA – Çocuk Dünyası Teması
  2. TEMA – Milli Mücadele ve Atatürk Teması
  3. TEMA – Erdemler Teması
  4. TEMA – Milli Kültürümüz Teması
  5. TEMA – Doğa ve Evren Teması
  6. .TEMA – Sanat Teması
  7. TEMA – Birey ve Toplum Teması
  8. TEMA – Bilim ve TeknolojiTeması

ÖĞRENME VE MARİE CURİE METNİ

Maria, karlı bir kış günü Varşova’da doğar. Yüzünde hiç eksilmeyen gülümsemesi ve sevecenliğiyle tüm kasabanın ilgisini üzerine çeker. Dört beş yaşlarına geldiğinde babasının odasındaki deney kitaplarına ilgi duyar. Öğretmen olan babası, kızının okula gitme yaşı gelinceye kadar ona evde ders çalıştırır. Kızının fen dersine aşırı ilgisi olduğunu fark eden baba, onun gelecekte her güçlüğü yeneceğine inanır.
Ortaokul yıllarında Maria bir yandan okula devam ederken bir yandan babasının laboratuvarında deneyler yapar. O yıllarda Polonya’da kız çocukları liseye gönderilmez. Ayrıca Maria zaten yoksul olduğundan onun liseye devam etmesinin önünde iki engel vardır. Bütün bu olumsuzluklara rağmen babası, Maria’nın öğrenme isteğini ve üstün yeteneğini değerlendirmek ister.
Okuyacağınız bölüm, Maria’nın bu aşamadan sonra yaşadıklarını anlatmaktadır.)
(…)

Bir gün babası ve Maria, yakındaki bir lisenin müdürüyle konuşmaya gitmişler. Babası yaptığı işin ne derece doğru olduğundan emin değilmiş. Çünkü lisedeki bütün öğrenciler erkek çocuklarmış. Babası Maria’nın öğrenme tutkusunu ve yeteneklerini lisenin müdürüne anlatmış. Aslında müdür de bütün çocukların okula gitmesini, kız ya da erkek ayrımı yapılmamasını istiyormuş. Ayrıca Maria’nın öğrenme hevesi ve okuma isteği, onun bir kız çocuğu olması nedeniyle engellenmemeli, diye düşünüyormuş. Bu Maria için büyük bir şans olmuş.
Mücadeleler sonunda Maria liseye kabul edilmiş. Ancak yoksul bir ailenin çocuğu olduğu için çalışmak zorundaymış. Maria babasına yük olmamak için çok çalışıyor, hem ders veriyor hem de derslerine çalışıyormuş. Maria’nın okulun ilk günlerinde açlıktan bayılması, öğretmenlerini ve babasını çok üzmüş. Ama Maria’nın içindeki istek öyle büyükmüş ki ne
olursa olsun çalışmaya ve her gün yeni bir şeyler öğrenmeye devam ediyormuş. Sonunda liseyi birincilikle bitirmiş. Onun bu başarısı, diğer kız çocuklarına ve anne babalara örnek olmuş. Kasabalılar artık kız çocuklarını liseye göndermeye başlamışlar.

Şimdi Maria’nın en büyük isteği, dünyaca ünlü bilim insanlarından ders almak ve daha da çok şey öğrenmekmiş. Babası, Maria’ya burs bulabilmek için birçok yere başvurmuş.
Sonunda, Maria okulunda çok başarılı olduğu için devleti para yardımı yaparak onu Paris’te okutmaya karar vermiş. Maria Paris’e gitmiş. Orada birçok bilim insanıyla tanışmış, onlardan ders almaya başlamış. Burs olarak aldığı para ona yetmediğinden para kazanmak için yine ders veriyor, çoğu zaman da aç kalıyormuş. Ama Maria’nın içindeki öğrenme isteği ona hep güç veriyormuş.
Sıkıntılı anlarında, “Ben yeni şeyler bulmak, yeni şeyler öğrenmek için buradayım. İçim öğrenme arzusuyla, dünya gizemlerle dolu. Ne kadar okusam, ne kadar araştırsam hâlâ o kadar çok şey var ki öğrenilecek.” diye kendi kendini motive ediyormuş.
Maria her gün yeni şeyler öğreniyor, laboratuvarda araştırmalar yapıyormuş. Çalıştığı laboratuvarda onun gibi araştırmacı olan Pierre Curie (Piyer Küri) ile tanışmış. Pierre Curie de devamlı çalışıyor, deneyler yapıyor, hiç yorulmuyormuş. Birbirlerini ve öğrenmeyi seven bu iki çalışkan insan, sonunda evlenerek birlikte çalışmaya başlamışlar. Artık ona herkes Fransızca Maria’nın karşılığı olarak Marie (Meri) diyormuş.
Bir gün eşi ile beraber çalıştıkları üniversiteden araştırmaları için bir laboratuvar istemişler. Bu istekleri yerine getirilmeyince yılmamış ve üniversitenin bahçesine baraka kurarak çalışmalarına orada devam etmişler.
Maria ve eşi, baraka laboratuvarlarında uranyum taşının üzerinde yaptıkları deneyler sonucunda “radyum” ve “polonyum” diye adlandırdıkları iki element bulmuşlar. Maria, ülkesinin adı Polonya olduğu için bulduğu elemente “polonyum” adını vermiş. Bu başarısından dolayı “bilim tarihine geçen ilk kadın” olmuş. Uranyum taşıyla yaptığı çalışmalar nedeniyle Nobel Kimya ve Nobel Fizik ödüllerini almaya hak kazanmış.
Maria, hiçbir karşılık beklemeden daha çok öğrenmek için uğraşmış. Aç kalmış ama yılmamış. Hiçbir şey onu öğrenmekten alıkoyamamış. O bulduğu şeylerle insanlığın yararına çalışmış. Bulduğu element, hastalıkların iyileşmesinde ve ilaç yapımında kullanılmış…
Küçük fareciğiyle edindiği o küçük uranyum taşını hiçbir zaman yanından ayırmamış.

Evet çocuklar, insanların istediklerine ulaşabilmeleri için çalışmaları gerekir. Maria’nın da istediği “hep daha fazla öğrenmek” idi. O, bu isteğine tüm yaşamını adadı. Hep daha fazlasını öğrenmek istedi. Öğrendikleri ile insanlık için yararlı şeyler keşfetti. Maria isteğini, karşılaştığı tüm zorluklara rağmen gerçekleştirdi. Eğer siz de isterseniz, öğrenmek için çalı-
şırsanız yaşamdan ne istediğinizi anlar ve hedefinize ulaşabilirsiniz.

4.Sınıf Türkçe Koza Ders Kitabı Cevapları Sayfa 232-239

BİLİM VE TEKNOLOJİ Teması cevapları ve soruları, MEB Yayınları 4. sınıf Türkçe ders kitabı cevapları

ÖĞRENME VE MARİE CURİE METNİ CEVAPLARI

4.Sınıf Koza Türkçe Öğrenme ve Marie Curie Metni Cevapları

4.Sınıf Türkçe Koza Ders Kitabı Cevapları Sayfa 232

HAZIRLIK ÇALIŞMALARI

1. Hangi bilim dallarına ilgi duyuyorsunuz? Neden?

(örnek) Astronomi ile ilgileniyorum. Çünkü uzaya meraklıyım.

2. Bilim insanı olmak ister miydiniz? Neden?

(örnek) Evet isterdim. Bilim insanı olarak insanlara daha çok fayda sağlayabileceğimi düşünüyorum.

3. Hangi bilim insanı hakkında araştırma yaptınız? Araştırmanız sonucunda bu bilim insanı hakkında neler öğrendiniz?

Cahit Arf Kimdir Kısaca Hayatı ve Eserleri (1910-1997)

Cahit Arf kimdir, kısaca hayatı nasıldı ? Cahit Arf, 1910-1997 yılları arasında yaşamış dünyaca ünlü Türk matematikçidir. Cahit Arf’ın hayatı kısaca şöyledir. 1910 yılında Selanik’te dünyaya gelmiş, 1918-1920 yılları arasında İstanbul Erkek Lisesi’nde okumuş ve daha sonrasında yüksek öğrenimini 1932 yılında Fransa’da Ecole Normale Superieure’de tamamlamıştır. Yurda döndükten sonra, kısa bir süre Galatasaray Lisesi’nde Matematik öğretmenliği yapmış ve sonrasında İstanbul Üniversitesi’nde akademik kariyerine başlamış ve doçent adayı olmuştur.

Cahit Arf, sonraki yıllarda doktorasını yapmak üzere Almanya’ya gitmiş ve 1938 yılında Göttingen Üniversitesi’nde doktora çalışmalarını tamamlamıştır. Ünlü Alman matematikçi Helmut Hesse ile birlikte çalışmış ve isimleri olan Hesse-Arf Kuramı’nı geliştirmişlerdir. Cahit Arf’in matematiğe katkılarına baktığımızda, kuadratik formların sınıflandırmasında “Arf Sabiti”, “Arf Halkaları” ve “Arf Kapanışları”gibi büyük buluşlara imza atmıştır.

Türkiye’ye döndüğünde İstanbul Üniversitesi’nde çalışmaya başlamış ve önce profesörlüğe, daha sonra da Ordinaryus’luğa yükselmiştir. 1962 yılına kadar İstanbul Üniversitesi’nde çalışmış ve hemen sonrasında Robert Koleji’nde matematik dersleri vermeye başlamıştır. 2 sene sonra, 1964 yılında TÜBİTAK’ın ilk bilim kurulu başkanı olmuştur. Daha sonraki yıllarda ABD’de araştırma ve incelemelerde bulunmuş ve California Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak çalışmıştır. 1967 yılında tekrar Türkiye’ye dönen Cahit Arf ODTÜ’de öğretim üyesi olarak çalışmış ve 1980 yılında emekli olmuştur. Emekli olduktan sonra Tübitak’ta değişik görevlerde bulunmuş ve 1983-1989 yılları arasında Türk Matematik Derneği Başkanlığı yapmıştır. Cahit Arf 1997 yılında hayata gözlerini yummuştur.

Cahit Arf Eserleri

Cahit Arf, cebir alanında yapmış olduğu çalışmalarla ün salmıştır. Geometri problemlerinin pergelle ya da cetvelle çözülebilmesiyle iligli yaptığı bilimsel çalışmalar ve kuadratik formların sınıflandırmasında “Arf Sabiti”, “Arf Halkaları” ve “Arf Kapanışları” gibi büyük buluşlara imza atmıştır. Ayrıca Hesse-Arf Kuramı’nı geliştirmiş ve matematik dünyasında büyük bir üne kavuşmuştur. Cahit Arf’ın matematik çalışmalarının dışında bir çok şiiri de bulunmaktadır.

Cahit Arf Sözleri

“Matematik esas olarak sabır olayıdır. Belleyerek değil keşfederek anlamak gerekir.”
“Bilim adamı olabilmek için tutku gerekir.”

“Matematiği ezberlemeyin, kendiniz yapın ve anlayın.”

“Ben matematiğe hayatımı adadım, karşılığında bana hayatımı geri verdi.”

“Gerçekten evrenin sırrını arıyorsanız, benim yaptığım gibi sayılara gelin. Sonsuzluk her şeyin cevabıdır. Sayı sonsuzdur.”

“Matematik esas olarak sabır olayıdır. Belleyerek değil keşfederek anlamak gerekir.”

“İşlerinizi başkalarına yaptırmayın. Çünkü kendi istedikleri gibi yaparlar.”

“İki kere iki nasıl dörtse, bende o kadar akılcıyımdır.”

“İnsanoğlu bir gün sonsuza dek yaşamayı matematikle bulacaktır.”

“Elime Kur’an’ı aldığımda Allah’a, elime kalemi aldığımda kendime inanıyorum.”

“Osmanlı Devleti fazla büyüktü ve gerideydi, Türkiye daha küçük ve ileride olacak.”

“Çocukluğumda benim için üç şey vardı. Matematik, tarih ve politika. Ama matematik zaten hepsini anlatan şeydi.”

“Matematik zaten her zaman vardı. İnsanoğlu onu buldu.”

“Matematik esas olarak sabır olayıdır. Belleyerek değil keşfederek anlamak gerekir.”

“Bilim ve inanç iki ayrı unsurdur. Birleşirse devrim yapabilirsiniz.”

“Bilim ve inanç birbirinden farklı şeylerdir. İki ayrı unsurdur. Ama bilim ve inanç yan yana gelirse çok şey başarırlar. Bilim ve inancın birbirine ters düşmemesi gerekmektedir.”

“Bilim insanı adayı olan bu çocuklar hiçbir zaman kendilerine öğretilenleri sorgusuz sualsiz ezberlemezler ve doğruluğuna kayıtsız şartsız inanmazlar, çünkü biz bile öğrettiğimiz şeylerin doğruluğundan şüphe etmekteyiz.”

Ünlü Türk matematikçi Ali Kuşçu ile ilgili yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.

4.Sınıf Türkçe Koza Ders Kitabı Cevapları Sayfa 235

1.ETKİNLİK

Aşağıda metinden alınan bazı kelimeler verilmiştir. Kelimeleri bulmaca içinde belirginleştirdikten sonra bunların anlamlarını tahmin edip yazınız. Tahminlerinizi kelimelerin sözlük anlamlarıyla karşılaştırınız. Anlamını öğrendiğiniz kelimeleri cümle içerisinde kullanarak cümleleri defterinize yazınız.

CEVAP

laboratuvar: Ayrıştırma, birleştirme yoluyla bir sonuca ulaşmak veya teşhis koymak için çeşitli araçlar kullanılarak tıp, eczacılık, fizik, kimya gibi bilim dallarıyla ilgili araştırmaların, deneylerin yapıldığı özel donanımlı yer

yetenek: Bir kimsenin bir şeyi anlama veya yapabilme niteliği, istidat, kabiliyet, kudret

heves: İstek, eğilim, arzu, şevk

deney: Bilimsel bir gerçeği göstermek, bir yasayı doğrulamak, bir varsayımı kanıtlamak amacıyla yapılan işlem, tecrübe

burs: Bir öğrencinin öğrenimini sürdürebilmesi veya bir kimsenin bilgi ve görgüsünü artırması için belli bir süre devlet veya özel kuruluşlarca ödenen aylık para

uranyum: Atom numarası 92, atom ağırlığı 238,03, yoğunluğu 18,7 olan, 1800 °C’ye doğru eriyen, demir görünüşünde, nükleer enerji elde etmede kullanılan bir element

element: Kimyasal yöntemlerle ayrıştırılamayan veya bileşim yoluyla elde edilemeyen madde

4.Sınıf Türkçe Koza Ders Kitabı Cevapları Sayfa 236

2.ETKİNLİK

Aşağıdaki soruları metne göre cevaplayınız.

• Maria ve babası, neden lise müdürüyle konuşmaya gidiyorlar?

Cevap: Maria’yı okula yazdırabilmek için gidiyorlar.

• Maria, okulun ilk günlerinde neden bayılıyor?

Cevap: Açlıktan bayılıyor.

• Maria, liseyi hangi derece ile bitiriyor?

Cevap: Birincilik ile bitiriyor.

• Maria’nın üniversiteye gitmesi için kim burs veriyor?

Cevap: Devlet veriyor.

• Maria ve eşi, laboratuvarlarını neden baraka içine kuruyorlar?

Cevap: Çalıştıkları üniversite onlara çalışmaları için laboratuvar vermediği için.

• Maria’nın bulduğu element hangi amaçlar için kullanılıyor?

Cevap: Hastalıkların iyileşmesinde ve ilaç yapımında kullanılıyor.

• Marie Curie’nin birçok olumsuzluk karşısında pes etmemesinin nedeni nedir? Siz onun yerinde olsaydınız nasıl davranırdınız?

Cevap: İstediklerine ulaşma isteğidir.

3.ETKİNLİK

Metnin konusu olan ifadeyi işaretleyiniz.

CEVAP

Marie Curie’nin çocukluğu Marie Curie’nin öğrencilik hayatı 
Marie Curie’nin iyi bir bilim insanı olmak için verdiği mücadeleXMarie Curie’nin ömrünün son yılları 

4.ETKİNLİK

Metnin ana fikri olan ifadeyi işaretleyiniz.

CEVAP

Karşılaştığımız zorluklardan
yılmayıp mücadele etmeye devam etmeliyiz. X
Her insan imkânları
ölçüsünde isteklerini
gerçekleştirebilir.
Önemli işleri başarabilmek
için çevremizdeki insanlardan
yardım almalıyız.
Her insanın kendine özgü
bir yaşam tarzı vardır.

4.Sınıf Türkçe Koza Ders Kitabı Cevapları Sayfa 237

5.ETKİNLİK

Metinle ilgili aşağıdaki görselleri inceleyiniz. Görsellerin metnin hangi bölümlerini yansıttığını altlarına yazınız.

CEVAP

1.GÖRSEL: Maria’nın babasıyla birlikte lise müdürüne gittiği bölümü anlatıyor.

2.GÖRSEL: Maria’nın Pierre Curie ile birlikte laboratuvardaki çalışmalarını anlatıyor.

3.GÖRSEL: Maria ve eşinin yaptığı çalışmalar sonucunda buldukları elementlerin hastalığın iyileşmesinde kullanıldığı anlatılıyor.

6.ETKİNLİK

Türk bilim insanı “Canan Dağdeviren” hakkında verilen bilgileri okuyunuz. Dağdeviren’in bilime olan merakının nasıl başladığını ve Marie Curie ile arasındaki benzerlikleri söyleyiniz.

Canan DAĞDEVİREN

İlk ve orta öğrenimini Kocaeli’nde yaptı. 2007’de Hacettepe Üniversitesi Fizik Mühendisliği Bölümünden mezun oldu. Sabancı Üniversitesi Malzeme Bilimi ve Mühendisliği programındaki yüksek lisans eğitimini 2009’da tamamladı. Aynı yıl Fulbright (fulbırayt) Bursu kazanarak Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Bölümünde doktora eğitimine başladı. Bu süreçte esnek ve katlanabilir, deri üstüne yapıştırılabilir veya giyilebilir elektronik aletler üzerine çalışmalar yaptı. Medikal teknoloji alanında çalışarak pilsiz çalışan giyilebilir bir kalp çipi ve cilt kanserini teşhis eden bir cihaz geliştirdi. Kendisi bilime olan merakında iki dönüm noktası olduğunu belirtmektedir. Bunlardan ilki babasının kendisine Marie Curie hakkında hediye ettiği bir kitap; ikincisi ise fizik profesörüyken Erdal İnönü’den bizzat aldığı Anılar ve Düşünceler adlı eser.

Cevap: Dağdeviren’in bilime olan merakı babasının kendisine Marie Curie hakkında hediye ettiği bir kitap ile başlıyor. Her iki bilim insanı da yaptıkları çalışmalar ile insanlara faydalı işler yapmışlardır.

4.Sınıf Türkçe Koza Ders Kitabı Cevapları Sayfa 238

7.ETKİNLİK

Aşağıdaki görseli inceleyiniz. Görseldeki çocukların merdivenlerden kolayca çıkabilmesi için bir makine tasarlayınız. Tasarladığınız makinenin nasıl çalıştığını ve çocuklara nasıl yardımcı olacağını altındaki yazma alanına yazınız.

Tasarladığım makinenin çalışma düzeni:

Bu etkinliği siz yapabilirsiniz.

8.ETKİNLİK

Marie Curie, hedefine ulaşmak için bir an bile olsun çabalamaktan vazgeçmedi. Her türlü zorluğun üstesinden gelerek hayallerini gerçekleştirmeyi başardı. Bilim insanlarının öğrenmeye karşı bu kadar istekli olmalarının sebebi sizce ne olabilir? Bu konuda bir konuşma yapınız. Konuşmanıza başlamadan önce bilim insanlarının zorluklar karşısında pes etmemelerinin nedenlerini düşününüz. Ayrıca konuşma esnasında nezaket ifadelerinin kullanımına dikkat ediniz. Konuşma ve dinleme kurallarına uyunuz.

CEVAP

4.Sınıf Türkçe Koza Ders Kitabı Cevapları Sayfa 239

9.ETKİNLİK

TÜBİTAK (Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu), ülkemizdeki bilim insanlarını çeşitli burs ve faaliyetlerle destekleyen bir devlet kurumudur. Aşağıda TÜBİTAK’ın burs başvurusu esnasında istediği belgelerden biri olan özgeçmiş formu verilmiştir. Bilgileri yazarak formu doldurunuz. Formu doldururken anlamadığınız bölümler için öğretmeninizden yardım isteyiniz.

Kendi bilgilerinize göre bu formu siz doldurabilirsiniz.

SONRAKİ DERSE HAZIRLIK

Beynimizin çalışma düzeni hakkında araştırma yapınız.

CEVAP

Beynimiz beş duyu organımız aracılığı ile aldığı uyarıcıları düzenler, ne anlama geldiğini araştırır ve bir cevap verir. İşte bu süreçte uyarıcıların iletilmesi ise nöronlar yardımı ile olur. Beynimiz bu ağ içinde bir kontrol memuru gibidir.
İletişimin bu kadar düzgün sağlanması ise yukarıda belirttiğimiz nöronlar ile olur. Nöronlar vücudumuzu saran sinir ağıdır. Bu sonsuz ağ sayesinde iletişim kurabiliyor, zevk alabiliyor, duyumlarımızı bastırabiliyoruz, konuşabiliyoruz, gülebiliyoruz ve öğrenebiliyoruz…
Örneğin bir arkadaşınız size yaşınızı sorduğunda ses dalgaları kulağınıza gider, kulağınız bu ses dalgalarını alarak nöronlara iletir, nöronlar ise hızlı bir şekilde beyne iletir. Beyin bu mesajı düzenler, anlamlandırır ve cevap verir. Cevap yine nöronlar yardımı ile ağza iletilir, ağız ise gerekli hareketlerle cevabı verir.

Beynimizdeki nöronlar kendi içerisinde uzmanlaşmıştır. Örneğin gözümüzü örnek olarak verecek olursak; mavi renkleri, yeşil renkleri, kırmızı renkleri, silik renkleri ve hareketli nesneleri izleyen nöronlar ayrıdır.
Beynimizin boyutu oldukça büyüktür ve 85 yıllık bir insan ömründe hafızaya alınan bilgiler beynin çok az bir bölümünü kaplar. Ne kadar çok öğrenirsek öğrenelim ya da ne kadar çok anı depolarsak depolayalım beynimizin alanını doldurmak mümkün değildir.
Peki, bu kadar etkili bir beynimiz varken bunu nasıl etkili kullanabiliriz?

  • Egzersizler yapın. (Beyin egzersizleri)
  • Bol bol kitap okuyarak yorumlamaya çalışın. Her cümlenin kitap içindeki değerini ölçmeye çalışın.
  • Televizyon gibi beyni tembelleştiren aletlerden uzak durmaya çalışın.
  • Kendinize güvenin.
  • Konsantrasyon çalışmaları yapın. Odaklanmaya özen gösterin.
  • Fazla uyumayın. Uyumak beyni tembelleştirecektir.
  • Daha çok bilgiyi hafızanızda tutmak için hafıza tekniklerini öğrenin.
  • Korku, stres, telaş ve şüphelerden uzak durun.
  • Glikoz almayı unutmayın. Bunu şeker yoluyla almak yerine doğal meyveler yoluyla almaya çalışın.
  • Düzenli ve temiz oksijen alın. Nefes egzersizleri yapın.
  • Düzenli olarak su içmeye dikkat edin.

4.Sınıf Türkçe Yanıtları KOZA YAYINLARI

4.Sınıf Türkçe Yanıtları MEB YAYINLARI

TÜRKÇE KİTABI CEVAPLARI TÜM SINIFLAR

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.

MBA - Model Bilimler Akademisi. Tüm hakları saklıdır.